Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Okumaya devam edin

biz çok sevdik.


storyboard

storyboard


kolaj çalışmamız tophane bölgesi

kolaj çalışmamız tophane bölgesi


‘tophane’ için bir dizi senaryo düşüncesi…

Öncelikle bölgeler arasında tophaneyi seçmemize neden olan başlıca özelliklerden biri tophane’ nin sahip olduğu tarihsel doku ve bunun yanında diğer iki bölge olan karaköy ve beşiktaş arasında ki tampon bölge olma özelliği.
Bunlara bağlı olarak İstanbul genelinden Tophane’ye ulaşacak şekilde bir odaklanma çalışmasının yanında Tophane’ ye yakın olan Taksim Meydanı ve Galata Kulesinden ulaşımı da kapsayan bir senaryo düşündük. Burada ki amaç belirlediğimiz farklı merkezlerden (taksim, galata kulesi ve denizden ulaşım için haydarpaşa,kadıköy iskelesi başlangıç kabul edilecektir.) Tophane’ ye yaklaşım ve farkları görmek.
Bunun yanında bu yaklaşımları ‘tarihsel bir metraj’ üzerinden yapma düşüncemiz var. Şöyle ki; değişen ve dönüşen yapısı ile günümüzde metropol haline gelen İstanbul için Tophane özelinde bir tarihsel dönüşüm okuması yapmak. Bunun içinde belirleyeceğimiz bir geçmiş tarih ve günümüz arasındaki zaman dilimini metrajlara ayırarak değişim ve dönüşümü anlatmak.

Özlem&Berivan


hakkında

Şahsi kanaatimce 01 Nisan 1991 pek önemli bir gündü.  Milliyet Gazetesi manşetinde bu günü ” Facia Ucuz Atlatıldı” olarak duyursa da…  Papa’dan Kürtlere destek, Özal’a Bush çalımı, ABD’de Denktaş Paniği, Cinsellikten korkmayın gibi başlıklar var. . Ama ben o gün içinde doğduğumdan eminim doğumumu ertesi günün manşetlerine taşımışlardır, tüm bunlar yazılırken ben henüz doğmamıştım… Ertesi güne bakalım.  Grev lideri astsubay, Yeni TV masraflarına hazır olun,  Ezilen kocalar isyanda,  Metres tartışası,  Çoçuklar bilgisayar tutsağı,  Manavlık Tarihe Karışıyor gibi başlıklar var. Tamam doğumum ulusal basında yer bulamamış olabilir; ama ne kadar öngörüsüz olduklarının kanıtı son başlık değil mi?

Her neyse, o gün her ne kadar Milliyet’in gözünden kaçmışsa da bir çok mühim olayın başlayacağı mühim bir gündü. Ciğerlerime giren ilk oksijen molekülü de benimle aynı fikirde; inanmıyorsanız kendisine sorabilirsiniz. Kendisi şu anda Lichenstein’da bir begonyanın yaprağındaki glikoz molekülünde ikamet ediyor; ancak elinizi çabuk tutmazsanız taşınabilir – ki taşınacaktır da.

İki günlükken konuşmaya, bir haftalıkken koşmaya, üç aylıkken kelebekleme yüzmeye, altı aylıkken uçmaya ve nihayet bir yaşıma geldiğimde de ışınlanmaya başladım. Oğuz Kağan destanı benim hakkımda yazılmıştır. Ayrıca ilgilenenler için Shakespeare’ in kayıp soneleri kitaplığımda mevcuttur. Bunları Büyük İskender’in doğum belgesi ve Elvis Presley’in ölmüş taklidi yaptıktan sonra yaşadığı yerin haritasının yanına koydum.

Yedi yaşıma geldiğimde okulda gerçekten çok sıkıldım. Diğerleri okumayı çözmeye çalışırken ben Dante’nin İlahi Komedyası’nı İtalyanca aslından ezberlemekle meşguldüm çünkü Savaş ve Barış’ın Rusça versiyonundaki gramer hatalarını bulmayı çoktan bitirmiştim. Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi onlar fasülyelerle oynarken ben çift katlı integrallerle uğraşmaktaydım, ona da uğraşmak denirse!

On bir yaşındayken bu insanüstü özelliklerim fark edildi. Aslında bu yanlış oldu- diğer insanların berialtı özelliklerinin olduğu fark edildi demeliydim. Her neyse… Phd. mi aynı sene M.I.T. de yaptım. On yedi yaşıma geldiğimde sekiz üniversite bitirmiştim. Dokuzuncusu olan mimarlık 3. Sınıfta okumaktayım.

İşin doğrusu henüz bir şey yapmamış da olsam dünyayı ele geçirme planım yakında gerçek olacak.

Berivan KEFELİ kimdir?

O Hande Yener’in Romeosu, Lady Gaga’nın Alejandro’su, Roberro’su, Fernando’sudur. Poker face değildir,  sol profilden Joan Jett’e benzediğini iddia edilir ama yalan konuştuğunu düşünüyorum ben şahsen. Biraz şizofren biraz paronayak ya da toptan deli olabilir, bu konuda da kesin bir bilgim yok. Bir rock grubunun solisti değil, okul öğrenci temsilcisi değil, boş zamanlarında mankenlik ya da moda tasarımcılığı yapmıyor, dünya klasmanında bir tenis oyuncusu da değil. Bilmiyorum lan hiç bi bok değil işte… te allam.